top of page
Ketojenik Diyet

Son yıllarda popülerlik kazanmış bir diyet türüdür.

Kısaca Keto diyet de tabir edilir. Aslında diyetten çok, bir yaÅŸam biçimidir. Temel esprisi, karbonhidratların vücuda çok zararlı olduÄŸu, ÅŸekerin zehirle adeta eÅŸdeÄŸer olarak kabul edildiÄŸi bir öÄŸretidir. YaÄŸ ve yaÄŸların metabolizmasından kaynaklanan keton cisimciklerinin enerji kaynağı olarak kullanılması temeline dayanır. YaÄŸların yüceltilmesi deÄŸil, karbonhidratın dışlanması ve aÅŸağılanması, zararlı addedilmesi keto diyetin daha iyi anlaşılmasını saÄŸlayacaktır.

​

Bu öÄŸretide dışarıdan aldığımız kolesterol deÄŸil, karbonhidratlardan (pilav, makarna, tatlılar) dolaylı yolda edilen yaÄŸların damarları tıkadığı düÅŸünülür.

1960 ve 70'li yıllarda özellikle ABD'li bilim adamları tarafından baÅŸlatılan "yaÄŸlı yemeyin, özellikle yumurta ve hayvansal yaÄŸlar çok zararlıdır" sloganıyla insanlar daha çok karbonhidrata enerji kaynağı olarak yönelmiÅŸ ve obesite (ÅŸiÅŸmanlık) özellikle batı toplumlarında çok yaygınlaÅŸmıştır. Zamanla karbonhidratlardan, özellikle meyve ÅŸekeri (fruktoz) ve bunlardan yapılmış gıdalardan beslenmenin artmasıyla karaciÄŸer yaÄŸlanması ve karın içi organların etrafında biriken yağın kan yaÄŸlarını da artırdığı, inflamasyonu artırdığı, bunların damar yapısını bozduÄŸu ve damar sertliÄŸine yol açtığı ortaya çıktı.Artık doktorlar hayvansal yaÄŸlara ve yumurtaya eskisi kadar soÄŸuk bakmıyorlar, hatta pilav, makarna, ekmek, tatlı türü karbonhidrat ağırlıklı gıdalardan daha uzak durmamızı söylüyorlar.

​

Keto diyetin önemli bir tamamlayıcısı da spordur ve kas kitlesinin artırılması önemlidir.

Bu diyet ve yaÅŸam tarzında sporun uzun süreli açlıktan sonra yapılması, böylece daha çok yaÄŸ yakımı önerilmektedir. Spor yapan beden zamanla keton cisimciklerini kullanmayı öÄŸrenir. Fakat bu deÄŸiÅŸimin aniden yapılmaması, yavaÅŸ geçiÅŸli olması ve tercihan bir uzmanın gözetiminde yapılmasını öneririm.

Kas kitlesinin artırılması bazal olarak metabolizma hızını da artıracaktır, dinlenme halinde daha çok enerji harcamamızı saÄŸlayacaktır.

"Kaslarımız da beynimiz kadar önemlidir."

Intermittent Fasting
(Aralıklı Oruç)

BaÅŸ düÅŸmanın Ä°nsülin Hormonu olarak hedef alındığı bir beslenme biçimidir.

Karbonhidrat aldığımızda kan ÅŸekeri yükselir, bu da insülin denilen hormonu yükseltir. Ä°nsülinin ana görevi bu ÅŸekeri hücrelere sokmak ve kullanılmasını saÄŸlamaktır. Kullanılmayan kısmın ise yaÄŸ olarak depolanmasını saÄŸlar. Bu ekolün savunucuları ÅŸunu söyler: Ä°nsülin yüksek olduÄŸu sürece yaÄŸlarımızı kullanmamıza izin vermez, bu yüzden onun düÅŸmesini beklemeliyiz önce. Ä°nsülin ortalama 10-11 saatte düÅŸer ve ondan sonra yaÄŸları yakmaya baÅŸlarız. 

​

Yediklerimizdeki kalori miktarından çok, ne aralıkla ve hangi saatlerde yediÄŸimiz önemlidir.

16/8 Bütün yediklerimizi tercihan iki öÄŸüne sıkıştırıp, bunu da 8 saatle sınırlayıp kalan 16 saati aç olarak ya da çok çok az enerji alarak geçirmeyi öneren bir beslenme biçimidir. Aslında bu bir diyet deÄŸil, bir yaÅŸam tarzıdır. EÄŸer son öÄŸünümüz akÅŸam vakti alındıysa, kahvaltıyı atlamamız gerekir.

​

"Kahvaltı, modern yaşamdaki en yanlış uygulamalardan biridir."

Bu beslenme biçimini savunanlar, tam insülinin düÅŸüp yaÄŸların yakılmaya baÅŸlanacağı zaman, kahvaltının adeta bir sabotaj gibi tekrar vücudu karbonhidrat ve insülin yaÄŸmuruna tuttuÄŸunu, bu arada alınan besinlerin yarardan çok zararı olduÄŸunu savunurlar. Ben bunları bilmezken bile, öÄŸrencilik yıllarımdan beri kahvaltı yapmıyordum.

bottom of page